
"Pulse"ın 59 kurbanının hepsinin ölüm nedeni boğulmadır
Kocani'deki Pulse diskosunda çıkan yangında hayatını kaybeden 59 kişinin ölüm nedeninin yangınla doğrudan bağlantılı şiddetli boğulma olduğunu belirten Prof. Dr. Alexander Stankov, Adli Tıp Enstitüsü Başkanı. Ölenlerden dördünün kaburgalarının kırıldığı, izdihamda oluşan basınçtan dolayı boğuldukları (sıkışma asfiksisi) gibi yaralanmalar olduğu belirtildi.
Tavsiye edilen
-59 kişiye otopsi yapıldı. Bunların büyük çoğunluğu, yani yüzde 70'i 16-29 yaş aralığında. Ölenlerden 16'sı kadın, 43'ü ise erkek. 59 kurbanın tamamının ölüm nedeni şiddetli boğulma sonucu meydana gelmiş olup, Pulse diskosunda çıkan yangınla doğrudan bağlantılıdır. Bazılarında birinci ve ikinci derece yanıklar, üç kişide ise dördüncü derece yanıklar tespit edildi. Ölüm nedeni boğulma. Önümüzdeki dönemde, Mart ayı içerisinde otopsilerle ilgili tüm raporların tamamlanmasını bekliyoruz. Gerçekte zaman alan toksikolojik analizleri gerçekleştirmek için daha fazla zamana ihtiyacımız olabilir. Yaptığımız her şeyi savcılığa sunacağız. Otopsilerde bulunan ölenlerin giyim eşyaları ve kişisel eşyaları Enstitüde muhafaza edilmekte olup, Cumhuriyet Savcılığının sorumluluğundadır. Bunların ne olacağına Cumhuriyet Savcılığı karar verecek, zira bunlar mahkemelerde delil olarak değerlendirilebilecek, dedi Profesör Dr. Stankov.
Kendisi, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Svetozar Antoviç Hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diledi.
Adli Tıp Kurumu'na en üzücü ve en önemli görevlerden biri olan, en kısa sürede 59 otopsi yapılması, ölüm nedeninin belirlenmesi ve kimlik tespitinin yapılması için görev verildiğini belirten Prof. Dr. Antović, şunları kaydetti:
Ölen kişinin kimliği DNA yöntemi ve parmak izi kullanılarak belirlendi.
- Kimlikler defalarca kontrol edildi, çünkü bu şartlarda hata yapma lüksümüz yok. Herhangi bir hataya mahal vermemek için İçişleri Bakanlığı'na birkaç kez danışmak zorunda kaldık ve çalışmalarımızı oldukça kısa bir sürede tamamladık" dedi.
Yangınların çoğunda en sık rastlanan gaz karbon monoksittir. Hidrojen siyanür ve hidrojen sülfür de oluşabilir.
"Şu anda kanda ne olduğunu belirlemek için toksikolojik analizler yapıyoruz, ancak otopsiler sırasında makroskobik bulgulara göre çoğu karbon monoksit içeriyor" diyen Stankov, karbon monoksitin merkezi sinir sistemini etkileyen ve kurbanları etkisiz hale getiren, ardından konsantrasyona bağlı olarak birkaç dakika içinde çok hızlı bir şekilde ölüme yol açabilen çok tehlikeli, kokusuz ve tatsız bir gaz olduğunu belirtti.
Profesör, o alanda, o dumanın içinde karbonmonoksit gazının çok hızlı etki ederek, mağdurların kaçmasını engellediğini belirtti. Bu gazın yol açtığı sonuçlar arasında baş ağrısı, kusma, baş dönmesi, bilinç kaybı, yönelim bozukluğu, kas felci ve hareket edememe yer alıyor.
"Ancak burada, ortam boğulması gibi başka şeyleri de hesaba katmak gerekir, çünkü yanan alev oksijeni tüketir, dolayısıyla karbon monoksitin etkisine ek olarak, oksijen miktarında da bir azalma olur," diye yanıtladı Profesör Stankov.
Otopsi işleminin ölüm nedenini belirlemek, başka yaralanmaların olup olmadığını, ölüm nedeninin olayla ilişkili olup olmadığını tespit etmek için bir tür maddi delil toplama işlemi olduğunu anlatan Öztürk, bu tür toplu kazalarda çok önemli olanın, mağdurların kimliklerinin belirlenmesi olduğunu kaydetti. Stankov, bazılarının kişisel belgelerinin bulunduğunu, ancak ölen kızların kişisel belgelerinin çantalarında bulunduğunu ve yakıldığını söyledi. Kişisel belgelerle yapılan kimliklendirmeler sadece bir yönlendirme yöntemidir, bu nedenle otopsi önem taşımaktadır.
-Adaletin tecelli edebilmesi, yargı sürecinin tam işlemesi, hukuk devleti olduğumuzu gösterebilmemiz için bazı kurallara uyulması gerekiyor. Biz bu kurallara saygı duyuyoruz. Adli Tıp Kurumu Müdürü, "Sadece muayene ile teşhis ve ölüm nedenini belirleyemeyiz, tam bir otopsi ve kesin teşhis yapılması gerekir ki, yarın mahkemeye onurlu bir şekilde çıkabilelim, orada cevaplamamız gereken birçok soruyla karşılaşalım" dedi.