VİDEO RÖPORTAJ | Dedim ki: Diyabet komplikasyonları nedeniyle bacaklar ve kollar kesilmiş ve kör.
Makedonya'da diyabetle yaşamak nasıl bir şey? Ülkede şeker hastalarına yönelik bant ve terapi eksikliği var mı? Yeterli şeker ölçüm cihazı var mı? 14 Kasım Dünya Diyabet Günü'nde bu sabah sabah programında Özgür basın Makedonya Diyabet Dernekleri Birliği Başkanı Dime Velev ile konuştuk.
Geçen yıl hastalar yılı birçok sorunla kapattı, şeker ölçüm cihazı yoktu, şeker ölçüm şeritleri yoktu.
- Diyabet hastaları için en felaket olduğunu ilan ettiğimiz geçen yılın aksine, artık başta insülin tedavisi ve tedavi olarak metformin olmak üzere tedavinin dağıtımı ve bulunabilirliği daha istikrarlı. Ancak diyabet komplikasyonlarını önleyen ilaç eksikliği var. Pozitif ilaç listesini değiştirecek hiçbir şey olmadı. Velev, yenilikçi terapinin masraflarını hala kendi cebimizden ödüyoruz diyor.
Sağlık Fonu aracılığıyla elde edilenlerin çok az olduğunu anlatıyor. Bu zaten doktorlar tarafından gösterilmiş ve onaylanmıştır.
Velev, "Diyabet komplikasyonlarını önleyen hiçbir ilacın bulunmadığı, ne yazık ki insanlar, uzuvların kesilmesi, körlük, kalp krizi, felç ve giderek daha fazla insanın diyalize girmesiyle bize daha fazla yük oluşturan komplikasyonların sayısıyla da doğrulanıyor" diyor.
Enfekte olanların sayısının 115.000 ila 120.000 arasında değiştiğini söylüyor. Ona göre özellikle Tip 1 diyabetlilerin tedavisi konusunda sağlık modelinin değişmesi gerekiyor çünkü Avrupa'da her Tip 1 diyabetliye yönelik sensör bulunmayan tek ülkeyiz.
– Başvuru yapan diyabetik çocuklar sensör aldı ancak kalitesinden şikayetçi oldular. Sensörler kısa ömürlüdür, çabuk yanarlar, uzun süre sensörleri yoktur bu yüzden kendilerine özel olanları almak zorunda kalırlar. Velev, bu nedenle 7 veya 14 gün dayanmak yerine çabuk yıprandıklarını söylüyor.
Temmuz ayında açıklanan yeni 700 sensörü beklediklerini söylüyor. Pozitif listede diyabet komplikasyonlarını önleyen hiçbir ilacın bulunmadığını açıklıyor. Bunları ülkede satın alabilirsiniz, ancak çok pahalıdırlar. Bakanlık bunları çok az sayıda hastaya ayırıyor.
- Üç yıl öncesine kadar antidiyabetik tedavi gören yeterli sayıda hastamız vardı. Şimdi bu sayı çok küçük, pek çok komplikasyon var. İlaçların satın alınması gerekiyor ve maalesef bazen komşu ülkelerden de almak zorunda kalıyoruz çünkü ülkemizde çok pahalılar. Burada bir ilaç 45 avro ise komşu ülkelerde 25 avro. Velev aynı kutu, aynı üreticiler, aynı beyan diyor.
Ülkede 3.200 bin 1 tip 200 diyabet hastası bulunduğunu, elimizde ise sadece 3.000 pompanın bulunduğunu anlatıyor. 1 kişi pompada değil ve Tip-XNUMX'dir.
- Bu ülkede diyabetle yaşamak kesinlikle çok zor ve standartlar da buna izin vermiyor, standartların düşüklüğü nedeniyle öncelikle hayatlar kaybediliyor veya komplikasyonlar yayılıyor. Diyabetli insanlar fakirdir. Birlik'te retinopatili, gelişmesini önlemek için ilaç kullanmak zorunda kalan vakalarımız var. Yaklaşık 200 euro artı ödüyorlar. Bosna ile paralellik kuracağım. Buraya ne kadar tip 1 diyabet hastası geliyorsa, Bosna'da da tip 2 diyabet hastası alıyorlar. Ayrıca sensörleri de var, diyor Velev.
Bu yıl diyabet hastalarına yönelik en önemli üç soruyu açtıklarını anlatıyor. Bugün hastaların esenliğini, zamanında tedavi olanağını, zamanında muayeneleri, zamanında kontrol muayenelerini ve bu kontrol muayenelerinin nihayet tam olarak yani birinci tip hasta için, özellikle ikinci tip hasta için yapılmasını talep ediyorlar. Halihazırda bir komplikasyonu olanlarda, tek muayenede komplikasyonun da takibi yapılıyor.