Vladimir Putin'in üç seçeneği vardı: Ukrayna'nın ateşkes teklifini kabul etmek, ancak cephede inisiyatifi kaybetmek; Donald Trump'ın düşmanlığını reddetmek ve riske atmak; veya mümkün olduğu kadar uzun süre mücadeleyi sürdürebilmek için ayakta kalmaya çalışmak. İngiliz The Telegraph gazetesi, adamın üçüncü seçeneği seçtiğini analiz ediyor.

ABD Başkanı Trump'ı ve savaşı durdurma fikrini öven Putin, Trump'ın gözüne girmeye devam etmeyi umuyor. Ancak, dikkate alınması gereken "nüanslara" ilişkin şu anki vurgusu bir uyarı niteliğinde olmalı.

Bu, klasik bir Rus müzakere taktiğidir; Sergey Lavrov ile görüşmüş herhangi bir diplomat bunu doğrulayacaktır.

Putin, her öneriyi sonsuz sayıda bileşene bölerek işbirlikçi görünmeye çalışacak, ancak aslında zaman kazanacak, müzakereleri yavaşlatacak ve sahadaki durumu istismar ederek azami taviz koparmaya çalışacak.

Trump ve kabinesi şimdi kararlılık ve güvenilirlik sınavıyla karşı karşıya.

Putin'in "nüanslar" hakkındaki bahanelerini görmezden gelip, derhal ateşkes emri vermesini talep edebilirlerdi; ki bu da sonuçta tamamen onun elinde olan bir şey. Bu, Volodimir Zelenskiy'e nasıl bir tahammülsüzlük ve baskı getirdiklerini göstermek anlamına gelir. Rusya'nın geri adım atmaması halinde Senatör Lindsey Graham'ın tehdit ettiği "kemik kıran" yaptırım paketinin devreye sokulması da buna dahil olabilir.

Metinde belirtildiği gibi Putin yenilmez değil. Günde 1.000'den fazla asker kaybeden, ekonomisi aşırı ısınan ve mevcut gidişatla 2026'da ciddi iç sorunlarla karşı karşıya kalacak olan bir ülke.

Putin'in "nüanslar" hakkındaki bahanelerini görmezden gelip, derhal ateşkes emri vermesini talep edebilirlerdi; ki bu da sonuçta tamamen onun elinde olan bir şey. Bu, Volodimir Zelenskiy'e nasıl bir tahammülsüzlük ve baskı getirdiklerini göstermek anlamına gelir. Rusya'nın geri adım atmaması halinde Senatör Lindsey Graham'ın tehdit ettiği "kemik kıran" yaptırım paketinin devreye sokulması da buna dahil olabilir.

Metinde belirtildiği gibi Putin yenilmez değil. Günde 1.000'den fazla asker kaybeden, ekonomisi baskı altında olan ve mevcut gidişatla 2026'da ciddi iç sorunlarla karşı karşıya kalacak olan bir ülke.

Ancak Putin'in ayrıntılar hakkındaki yorucu tartışmalarına kendilerini kaptırabilirler. Bu, Barack Obama döneminden itibaren Amerikan başkanlarının yaptığı hataların tekrarlanması anlamına gelecektir.

Putin hangi kartları oynayacağının sinyallerini verdi bile. Ukrayna askerlerinin Kursk'ta kuşatıldığını ve ölüm ya da teslim olmaktan başka çıkış yolu olmadığını ileri süren Putin, Ukrayna hükümetini kaderini gözden geçirmeye çağırdı. Açıkça ima edilen, Rus topraklarını terk etmelerine izin verilmek yerine, teslim olmaya zorlanmaları gerektiğidir.

Telegraph gazetesinin iddiasına göre, Ukraynalılar bölgede varlık göstererek müzakerelerde kozlarını korudukları sürece savaşı sona erdirmeye niyeti yok.

Putin ayrıca Ukrayna'nın önerilen 30 günlük ara süresince askeri seferberliğinin ve cepheye silah sevkiyatının yasaklanmasını talep etti. Bu durum Ukrayna'nın yeni bir Rus saldırısına karşı kendini savunma yeteneğini fiilen ortadan kaldıracaktır.

"Bu Ukraynalılar için deja vu gibi görünecek." Metinde, "Putin, 2014 ve 2015 yıllarında Ukrayna askerlerinin kuşatılmasını, kendi şartlarına göre felaketle sonuçlanan ateşkes anlaşmaları dayatmak için iki kez kullandı" ifadeleri yer aldı.

Daha sonra Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) patlamaları dikkatlice saymak ve yeni oluşan kraterlerin büyüklüğünü ölçmek için silahsız gözlemciler gönderdi. Savaşı durduramadılar çünkü sürekli aldatıldılar.

Putin, Amerikalıları sonu gelmez bir diplomasiye sürüklemeye çalışırken, aynı zamanda da güç kullanarak azami taviz koparmaya çalışacak ve müzakereler veya olası bir ateşkes başarısız olduğunda Ukrayna'yı suçlamak için zemin hazırlayacaktır.

Top artık Trump'ın sahasında, diye sonuca varıyor British Telegraph gazetesinin yazısı.