Güzel, parlak, ışıldayan güzellik; muhtemelen Paris'teki yenilenmiş Notre Dame Katedrali'ni ziyaret edenlerin en sık kullandığı kelimelerdir.

Beş yıl önce geçirdiği yangının ardından iki ay önce yeniden açılan Notre Dame'ı şu ana kadar 1,5 milyondan fazla kişi ziyaret etti. Günde ortalama 30 civarında ziyaretçisi olan müze, muhtemelen Paris'in en çok ziyaret edilen "cazibe merkezi" konumundaydı; ya da en azından Louvre Müzesi'nin ziyaretçi sayısına eşitti.

Nisan 2019'daki korkunç yangından sadece beş yıl sonra, Notre Dame Katedrali geçen yılın Aralık ayında kapılarını ziyaretçilere yeniden açtı. Umut ve dayanıklılığın sembolü haline gelen Dünya Mirası şaheseri, uluslararası bağışlar ve Fransız sanatçıların olağanüstü uzmanlığı sayesinde yeniden hayata döndürüldü.

Restorasyon inanılmaz bir cömertlik sayesinde mümkün oldu. 340.000 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan anıta yeniden hayat vermek için 150 ülkeden yaklaşık 846 bin bağışçı 1991 milyon avroluk katkıda bulundu. Katedralde binlerce uzman gece gündüz çalışarak, yıkılan veya hasar gören her şeyi onarmak ve yenileriyle değiştirmek için eski restorasyon yöntemlerini kullandı.

"Notre Dame, Paris veya Fransa'nın anıtlarından daha fazlasıdır." "Evrensel bir anıt, bir dönüm noktası, bir amblem, her şeyin sürekli değiştiği küreselleşmiş bir dünyada bir huzur noktası" diyor bir Fransız tarihçi.

En ince ayrıntısına kadar yeni gibi cilalanan ve adeta nefes kesen yenilenmiş katedralin yeniden açılışı, Papa Francis tarafından "Bugün sevinç, kutlama ve övgü günüdür" sözleriyle karşılandı. Notre Dame'daki o sevinç gününü, aralarında ABD Başkanı Donald Trump, milyarder Elon Musk, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, eski Fransa cumhurbaşkanları François Hollande ve Nicolas Sarkozy, Fransa'nın en zengin adamı Bernard Arnault, İngiliz Prens William ve herkesin ayağa kalkıp alkışladığı tek kişi olan Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski'nin de bulunduğu yaklaşık 1.500 konuk yaşadı.