Avrupa, Ukrayna krizi ve Amerika'nın Münih'teki sert performansı nedeniyle tam bir kaos içinde. Ayrıca Riyad'da Moskova ve Washington liderlerinin bir araya gelmesiyle gerçekleşen ve Avrupalılar ile Ukraynalılara yer olmayan toplantı, transatlantik ilişkilerdeki belirsizliği daha da artırdı.

Bunun Avrupa için ne anlama geleceği ve ABD ile Eski Kıta arasındaki ilişkilerin hangi yöne evrileceği, dünya medyasının şu sıralar üzerinde durduğu başlıca konu ve ikilemlerdir. medya evleri.

Münih Güvenlik Konferansı'nın yapıldığı salonda, bazı katılımcılara göre, ABD Başkan Yardımcısı'nın konuşmasının ardından adeta hissedilir bir sessizlik ve gerginlik yaşandı.

Öte yandan Riyad'da Amerikalılar ve Ruslar, Avrupalılar ve Ukraynalıların katılımı olmaksızın, Ukrayna'yı ve iki büyük gücün gelecekteki nüfuz alanlarını bölmeye başladılar. Yedek kulübesinde bile onlara yer yoktu.

Donald Trump ise Zelenskiy'e Ukrayna'nın geleceğine ilişkin müzakerelere ancak seçimler düzenlendiğinde katılabileceğini, zira şu anki onay oranının yüzde 5'in altında olduğunu söyledi.

Tüm bunlar, medyanın aktardığına göre, Münih'ten gelen tokatlarla şaşkına dönen bazı Avrupa liderlerinin, "yeni ortaya çıkan duruma bir çözüm" bulmak için apar topar Paris'te toplanmasıyla ilgili.

Ancak Amerikan halkı, Trump'ın Ukrayna'daki savaşı çözmek için üç yıl süreleri olduğunu söylemesine rağmen, bu toplantıyı "başarısız fikirler toplantısı" olarak yorumladı.

Sırp Politika bu konuda Amerikalılar'ın Rusya'ya yönelik tek taraflı ve gerçekçi olmayan politikalarından nihayet ayıldılar mı diye yazıyor.

Münih Güvenlik Konferansı Atlantik'in her iki yakasını da sarstı

Medya kuruluşunun onlarca yıldır aktardığı gibi, Münih Güvenlik Konferansı Atlantik'in iki yakası arasında keskin, hatta gergin bir güvenlik tartışmasının forumuydu. Ancak şimdi Washington'un Avrupalı ​​müttefikleri, J.D. Vance'in yüzlerine vurduğu şey karşısında dehşete düşmüşlerdi.

Vance, Münih'e gitmeden önce Wall Street Journal'a yaptığı açıklamada, Rusya'nın Ukrayna ile tatmin edici bir barış anlaşması imzalamaması halinde ABD'nin "ekonomik ve askeri nüfuz araçlarına" sahip olacağını söyledi.

Vance, 23 Şubat'ta yapılması planlanan parlamento seçimleri öncesinde, Almanya'nın ana partileri tarafından dışlanan sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) partisinin liderleriyle bir araya geldi.

"ABD'nin, II. Dünya Savaşı sonrası kurduğu düzeni yıkmak istediği artık açık." Ve buna AB'yi yok etmek de dahildir. Avrupalı ​​bir diplomat, "Buna hazırlıklı olmalı ve tutumumuzu tamamen değiştirmeliyiz" dedi.

AB'nin üst düzey diplomatı Kaja Kallas, Vance'in konuşmasının ardından yaptığı açıklamada, "O konuşmayı dinlerken bizimle tartışmaya çalışıyorlar, biz ise dostlarımızla tartışmak istemiyoruz" dedi.

Reuters'ın haberine göre bir diğer Avrupalı ​​diplomat, "Geçmişte gördüğümüz devletin artık ortadan kalktığını, yeni bir Amerika Birleşik Devletleri'ne baktığımızı anlamamız gerekiyor." dedi.

Eski ABD diplomatı, Vance'in ABD ve Avrupa'nın "ortak" değerlerinden bahsettiği ana konferans salonunun dışında, ana dinleme odalarından birinde katılımcıların ekşi kahkahalarını hatırladı.

Euroactiv, Vance başkanlığındaki Amerikan heyetinin Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile Münih'te gerçekleşen görüşmede, Kiev'in veya Avrupa'nın tutumunun netleşmediğini yazdı.

Bu arada Avrupalıların önümüzdeki günlerde bu meydan okumaya tek bir bayrak etrafında kenetlenerek yanıt vermesi bekleniyor; ancak asıl soru, gerçekte ne sunabilecekleri.

Münih'teki bazı Avrupalı ​​diplomatlar Euroactiv'e, Amerikan çabalarının "farklı bir yöne gitmesi" durumunda Avrupa'nın kendi stratejisini geliştirmesinin zamanının gelmiş olabileceğini söyledi.